Pazarlama da imaj ne kadar
önemlidir? Başlamadan önce kısaca iki örnek dâhilinde anlatmak istiyorum. Bir
şeyi satın alırken önce neye dikkat ederiz? Ambalaj? Dış görünüm daha öncelik
geliyor. Önce insanların gözlerini boyaması lazım. Sevdirmesi lazım. Sadece
görüntü değil ayrıca kaliteli olması lazım. Peki, bu kaliteli ürünü nasıl
pazarlarız? Ona göre imaj uydurarak. Peki, nasıl olacak bu? Yazımın devamın da
göreceğiz.
Şirket içi tanıtımı ve daha iyi
bir iş bulmayı etkileyen kişisel imaj ve çalışma tarzına kadar uzanan geniş
kapsamlı bir kavramdır.
İnsanlar kişisel tarz, profesyonellik ve karizma aracılığıyla ikna
edilirler. Kişisel imajınız sizin resminizdir. Durduk yere bir imaja sahip
olamazsınız! İster sevin ister sevmeyin, başkalarının gördüğü şey sizin onlara
göstermeye yeğlediğiniz şeydir. Fiziksel özellikleriniz ve yaratılışınız (huy,
mizaç) size genlerinizden geçmiştir ve belli bir ölçüye kadar değişmez
niteliktedir. Yürüyüş, oturuş, duruş biçiminiz eğitimin, yaratılışın ve
koşullanmanın sonucunda ortaya çıkar; ancak giyiniş biçiminiz kişisel
seçiminizin sonucudur. Başkalarını görüşünüz hakkında yorumda bulunmaktan
alıkoyamazsınız.
İmajınızın başkalarınca nasıl algılandığını bilmek istiyorsanız, sizi
tanıyan birisinden "sizi düşündükleri zaman akıllarına gelen her şeyi
" bir kâğıda yazmalarını isteyin.
Pazarlamada İyi Görünmek Sizi İyi Kılar
İyi görünmek yukarıya doğru tırmanan bir başarı sarmalını harekete geçirir.
Birlikte yola çıktığınız iyi duyguların çevrenizdeki insanlar tarafından
desteklenip durduğu son derece olumlu bir daire.
Dr. Joyce Brothers (sanayii psikoloğu)
"Gerçekten istediğim gibi giyinmeye başladığımda kariyerim yükseli
verdi."
Sir Roy Strong (yazar ve giyim uzmanı)
Başarı Spirali Basamakları
İyi görünmek öz güveni arttırır olumlu bir imaj oluşturur
ve ilişkileri geliştirir. Performansı yükseltir iyi görünme isteğini
arttırır.
Pazarlamada Kişisel İmajın Öğeleri
Kendimizi dış dünyaya sunma biçimimiz Kişisel reklamınızdır.
Görünüşünüz, konuşma kalıplarınız, tavır ve davranışınızın, neler
yapabileceğinizin dış göstergeleridir.
Kişisel imajın öğeleri: Görünüş, beden dili, ön duruş, iletişim
tarzı (Konuşma tarzı, yazım tarzı, dinleme tarzı, düşünme ve sunum tarzı )
İmajı genişletmek için araba, dizüstü bilgisayarı bilgisayar, elektronik
ajanda, cep telefonu ve helikopter gibi modern iş yaşamını destekleyen öğeler
önemli olma, maddi başarı atılganlık gibi şeyleri simgelediklerinden ağırlıklı
niteliktedirler. Bazı kuruluşlar kalitelerini göstermek için şirket kimliğinin
bir parçasını oluşturan dosya, kalem, ajanda vb. şeyler yaptırırlar. Bunları
elinizden gelen en iyi kalite ve klasik versiyonlarından seçmeli.
Telefon: Açık ve güvenli bir telefon tarzı saygı
uyandırır. İyi bir nedeniniz varsa telefon açın, görüşeceğiniz ana konuları
önceden not edin ve konuşmayı kısa tutun. Telefonda görüşürken arka planda
fazla gürültü olmamasını sağlayın ve bu sırada başkalarıyla konuşmaktan
kaçının. Birisiyle birlikteyken telefona sarılmak çok kaba bir davranıştır. Bu
sizin önemli biri gibi görünmenizi sağlamaz.
Görgü Kuralları: İyi davranışlar akılda kalmayabilir ama kötü
davranışlar kesinlikle bağışlanmaz. Nazik görünüşlü bir imaj şöyle oluşturulur:
* Meslektaşlarınızın zaman, mekân mahremiyet ve önceliklerine saygı
göstererek
* Eşit fırsat tanıma politikası güderek
* Saldırgan değil onaylayıcı olarak
* İkram edilmedikçe bir şey kullanmamak
* Kahve ve çay ikram etmek, oturacak yer göstermek, paltolarını bir yere
asmak vb
* Dedikodudan kaçmak
Belge Hazırlama: Eğer hala sahip değilseniz, düzenli, açık, kısa
ve doğru belgeler hazırlamak konusunda bir ün edinmeye bakın.
Yolculuk: Yolculuk yaparken profesyonel imajınızın eksiksiz
olmasına özen gösterin. Kiminle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz. Her
durumda giyiminiz uygunsa size daha iyi hizmet sunulacaktır. Şunları deneyin:
Önceden yer ayırtın, olanaklıysa birinci mevkide yolculuk edin. Gereksindiğiniz
konforu satın almaktan çekinmeyin. Şirket bütçesi yetersizse gereksindiğiniz
statü ve güvenliği elde etmek için kendiniz para ekleyin.
Kurallara Aldırmamayı Kim Başarabilir?
*Çok güçlü Olanlar
*Çok güzel olanlar
*Çok zenginler (bir şey kanıtlamaları gerekmez)
*Çok zor durumda olanlar (yitirecek bir şeyleri yoktur).
İletişim
İletişim düşünce, fikir ve duyguların konuşma, dinleme, yazma, eylemler,
davranışlar, tavırlar, resimler, işaretler ve simgeler yoluyla aktarılması
olarak tanımlanabilir. Etkili iletişim açık, özlü ve tamdır.
İlk İzlenimler Ve Sözsel Olmayan İletişimin Gücü
Araştırmalara göre insanlar birbiriyle ilk kez karşılaştığında % 90 'ı ilk
birkaç dakika içinde daha çok görünüşe (Fiziksel özellikler, duruş, beden dili
giysi ve üst başa dayanan bir yargıya varmaktadır. Bu içinde yanlış yapma
riskini barındıran ilk izlenimler %55 görünüş %38 ses %7 içerik
Beden Dili Ve Duruş
Zor durumlarda sinir uçlarımız doğal davranışların önünü keser. İnsanlar
bir iş görüşmesindeki doğru oturuş biçimi konusunda benden öğüt isterler. Bacak
bacak üstüne atmalı mıyım? Burnumu kaşırsam insanlar ne düşünürler? Bir biçimde
yanlış yaparken görüleceklerinden kaygı duyarlar. Kıpırdamadan oturmayı
öğrenin, düzgün soluk alıp verin, olumlu düşünün ve doğal davranmaya çalışın;
hala verilebilecek en iyi öğüttür.
Pazarlamada Profesyonel Duruş:
Gözler: göz teması sağlayıp sürdürme özgüvenli görünmenizi sağlar.
Gözleri aşağı indirmek kişiyi itaatkâr gösterir.
Yüz: Yüz ifadesi yedi temel duyguyu gösterebilir. Korku,
öfke, şaşırma, iğrenme, mutluluk, acı.
Kaş işareti: Birinin bakışını yakaladığınızda kaşları bir iki
saniyeliğine yukarı kaldırmak dostça ve güven vericidir.
Burun ucundan bakmak: Başınız dik hafif geriye yaslanmışsanız
burnunuzun ucundan bakıyor görüntüsü verirsiniz. Onlara uzak duruyor ya da
üstünlük taslıyor izlenimi oluşturur.
Duruş: Özgüvenli ve dik bir duruş elde edilmeli.
Jest: El sıkmak, kucaklamak, öpmek, el sallamak gibi jestler
bilinçli eylemlerdir. Kulak çekiştirmek ense kaşımak bilinçsiz eylemlerdir.
Pazarlamada Bölge Ve Alan: (Dört Alan)
Kişisel Alan: Yakın kişisel alan 45-75 cm arasındadır. Yakın
arkadaşlara, eşlere ve arkadaş toplantılarına ayrılır.
Uzak Kişisel Alan: 75-120 cm atmosfer daha resmidir.
Sosyal Alan: 120-360 cm seminer yöneticisi ile katılanlar
arasındaki mesafe, yarı resmi iş yapıldığını gösterir.
Kamu Alanı: Üç metreden daha ötesi. Tam olarak bir konuşmacının
bir toplantıdaki sesleniş mesafesi.
Dokunuş: İşyerinde dokunuş çok duyarlık taşıyan bir konudur.
Konuşurken karşısındakine içgüdüselce dokunan sıcak ve cana yakın insanlar
soğuk tiplere sıkıntı verebilir. Acil bir durum yoksa iş dünyasında el
sıkışmayla sınırlı tutulmalıdır.
İş Dünyasında El Sıkışma: İyi el sıkışmak yaşamsal öneme sahiptir.
Her uygun düştüğü anda "gülümseme - göz teması - el sıkışma
"alışkısını özgüvenle yerine getirdiğinize emin olun.
- Uygun gülümseme: İçten, aşırı sırıtmadan, af diler gibi değil
- Göz teması: Beş ile on saniye sürmeli.
- Kuru avuç içi: Terli ya da yapışkan, çok sıcak ya da çok soğuk olmamalı.
- Yumuşak ten: Pürüzlü ya da nasırlı olmamalı.
- Sıkış sertliği: Kırarcasına ya da tüy gibi olmamalıdır.
- Süre: Ortalama iki ile beş saniye, sekiz ile dokuz saniyeyi geçmemelidir.
- Uygun sıkış tarzı: Karşılıklı tam kavrayarak düz eşit sürülerek.
- Duruş: Hafif öne eğilerek.
Pazarlamada Olumlu İşaretler Olumsuz İşaretler
Mekânı iyi kullanmak ve Mekânı iyi kullanmamak
Kıpırdamamak, Sinirli tavırlar
Rahat bir şekilde durmak, Ele durmadan bir şeyler almak
Asimetrik oturmak, Fazla el kol hareketi yapmak
Göz teması, Yüze dokunmak
Bakımlı avuç içleri, Yumruklarını sıkmak
Pazarlamada Profesyonel Bir İmaj Oluşturmak
Her zaman iyi giyimli ol, dilenirken bile. ( Hindu Atasözü)
Profesyonel giyim yoluyla iletişim tarzı müşterilere uzanan bir köprü de
olabilir. Onlarla aranıza giren bir engelde " Eğer mesajı taşıyanı
sevmezlerse mesajı da almayacaklardır."
Doktorların yaşamaya alıştıkları korkunun üç temel nedeni;
1-Dava edilebilir korkusuyla hataları için özür dilemeyi başaramamaları.
2-Hasta başındaki tavırları- insanlarla ilişki ya da iletişim becerileri
çoğu vakada yetersizdir
3-Hastalara ve astlarına karşı kaba ve sert olan kibirli mesafeli üst düzey
doktorların kurduğu "rol modeli" genç doktorların kendine örnek
alması.
Profesyonel Etki
Yeterlik: Şunları analiz etmek yararlı olacaktır. Hangi konuda üstünsünüz?
Hangi konuda iyisiniz? Hangi konuyu az çok becere bilir siniz? En çok ağırlık
vermeniz gereken alan üstünlük taşıdığınız alandır.
Güvenirlik: İşi yapabilecek gibi görünmek. Uzmanlık alanınızın gerektirdiği
dili ve terimleri doğru kullanıyor musunuz? Bunu şaşırtmak, sıkmak kafa
karıştırmaktan ziyade bilgilendirmek amacıyla mı kullanıyorsunuz?
Denetim: Duyguların, Huyların ve Gözyaşlarının denetlenmesi. Öfkenizi
sergilerseniz bir özgüven yoksunluğunu açığa vurur başkalarının size duyduğu
güveni yitirirsiniz.
Özgüven: Özgüven insanın içinden gelir ve kendini dışarda gösterir.
Özgüvenin dik durmak ve rahat soluk alıp vermek gibi fizyolojik işaretleri
vardır.
Tutarlık: Bir imajın etkili olabilmesi için tutarlı olması gerekir.
Pazarlamada İmaj Kırıcılar:
Üzerinde sloganlar olan rozetler, küçük tepe perukları, sloganlı tişörtler,
balıkçı kazaklar, spor ayakkabıları, deri veya süet pantolonlar, ütü çizgisi
bozuk pantolonlar, naylon gömlek altına çizgili fanila, takım elbise ile spor
ayakkabılar, bayağı kravat, yaka cebinde bir dizi kalem, diz arkası iyice
buruşmuş pantolon, çorap giymemek, rengi atmış siyah giysi.
Şunlar en bildik işten çıkarma sebepleridir: Özensiz tıraş, yakadaki
kepekler, aşırı sürülmüş parfüm, garip vücut kokuları, tamir gerektiren
ayakkabı topukları, saç tıraşı gelmiş olmak, bayağı görünüş, boyasız
ayakkabılar, kötü kokan nefes.
İş Dünyasında Düzgün Giyim Stratejileri
Düzgün üst baş uğraşı temiz olmaya özen göstermekle başlar. Güne bir duş ya
da banyo yaparak başlamak konusundaki kuralın istinası yoktur.
Saç: Hem kadınlar, hem erkekler için saç her zaman sahip oldukları bir
aksesuardır. Onun iyi mesaj gönderdiğine emin olmak için para ve zaman
harcama-maktan çekinmemek gerekir.
Erkeklerin Bıyık ve Sakalı: Temiz traşlı bir görünüm bir iş adamı için en
kabul edilebilir nitelikte olanıdır, ancak akademik alanlarda bıyık bırakıldığı
da olur.
Dişler: Bakımı düzenli olmalı, iyi fırçalanmalı, kahvaltı izi kalmamalı.
Eller ve Tırnaklar: Eller temiz olmalı, ağır iş bahçe veya ahşap işleri izi
bulunmamalı. Tırnak temiz olmalı, uzun olmamalı.
Parfüm: Herkes aynı kokulardan hoşlanmaz. Önemli bir toplantıya giderken
parfüm kullanmayın.
Pazarlamada Giysiler Ve Kişilik
Başarılı giyinen bir kişi yaptıklarına uygun ve kişiliğinin doğru bir
yansıması olan ayırıcı bir giyim tarzı bulur. Bu bir kez geliştirildi mi her
duruma uydurulabilir. Çok basitmiş gibi görünüyor ama uygulaması hiç de kolay
değildir.
Yansız Giyinenler: Ayarı bozuk bir benlik duygusuna sahiptir. Çoğunlukla
gençliklerinde veya ilk çocukluk çağlarında belki yatılı okulda, koruyucu ya da
düş gücü zayıf bir anneden öğrenilen bir reçeteye göre giyinirler.
Dışavurumcu Giyinenler: Giysilerden zevk alırlar. Onlar için giyinmek ve ne
giyeceğini seçmek keyifli bir uğraştır.
Olumsuz Giyinenler: Giysiler üzerinde kafa yormaktan hiç hoşlanmazlar.
Kılıksız ve uyumsuz görünebilirler. Giysileri temiz, bakımlı veya ütülü
değildir.
Politik Giyinenler: Giysilerini sosyal ve profesyonel bir ifade
oluşturmakta kullanırlar.
Ekonomik Giyinenler: Kelepir olmadıkça kendilerine bir giysi almaya asla
kalkışmazlar. Olabildiğince az harcamak uyum ve kaliteden öndedir.
Vücudunun Bilincinde Giyinenler:
Dramatik Giyinenler: Üstün gelmek için giyinirler.
Rahat İçin Giyinenler: Bu kişilerde seçimde ilk kural bütün elbiselerin
fiziksel açıdan rahat olmasıdır.
Renk Ve Kişilik
Küçük bir renk grubundan insanlara en sevdiği ve en sevmediği rengi seçmesi
istenir. Bu alıştırma giydikleri egemen rengin kişiliklerini temsil edip
etmediğini belirlemeye yardımcı olur.
Dizayn Ve Kişilik
Durum ne olursa olsun seçtiğimiz şunlara uygun olmalı:
* Kişiliğinize uymalı
* Rahatlık hissi vermeli
* Amaca uygun olmalı
* Estetik açıdan güzel olmalı, iyi tasarım kurallarına uymalı
Bazı Aksesuarlar: Şapkalar, eşarplar, gözlükler, güneş gözlükleri, küpeler,
kemer, düğmeler, kemer tokaları, saat, el çantası, evrak çantası, cüzdan, para
kesesi mendil, çoraplar, ayakkabılar, eldivenler, şemsiye, ajanda, kalem, hap
kutusu.
Pazarlamada Düzenleme Ve Planlama
İmaj Taraması:
Gülümseme: Uygun zaman ve yerde içten bir gülümseme büyük bir
servettir.
Gözlerdeki Pırıltı: Bir mizah duygusu, enerji ve coşku yansıtıyor mu?
Yüz İfadesi: İnsanların çoğu yüz ifadeniz hakkında yorumda bulunuyor ve şu
tür şeyler mi söylüyorlar. Geçmiş olsun ne oldu? Bir şeyin mi var? Birisi size
böyle bir şey söylese başka birinin de fikrini alın. Kimi insanlar böyle bir
şeyi sırf laf olsun diye söylerler.
Duruş: Dik duruyor ve bir özgüven havası mı veriyorsunuz?
Kilo: Boyunuza ve yapınıza göre çok düşük veya fazla
olduğunuzu düşünün. Siz de bunun bilincindesiniz. Bunun olumlu yanlarınızı
yansıtacak bir giyinme, duruş ve oturuş şekliyle dengeliyor musunuz birde onu
düşünün.
Gözlükler: İyi oturuyor mu? Size yakışıyor mu? Günün modasına
uygun mu? Temiz mi?
Giysilerin Uygunluğu: Zarif bir bolluk taşıyan giysiler,
tarzları ne olursa olsun uygundur. Giysinin uygunluğu sizin için doğru kesim olduğunu
yansıtmalı. Bir ceketin ölçüsü uygun ama kesimi yanlış olabilir. Ceketler
sırta, omuzlara ve göğüs kafesine iyi oturmalıdır. Cep ve pileler çekik ve
esneyip açılmış şekilde durmamalıdır. Gömlek yakaları çok dar olmamalıdır.
Parmağınızı yakanızla boynunuz arasına rahatça sokabileceğiniz bollukta olmalı.
Giysilerin Kalitesi: Kaliteyi her zaman fiyat etiketinden
anlamak mümkün değildir. Bazı pahalı giysiler hiç de iyi değildir. Yün, ipek,
pamuk, keten gibi doğal ipekli kumaşlar hem daha iyi görünür hem de daha uzun
süre dayanır.
Giysilerin Bakım ve Temizliği: Bir bakım kontrol
listesinde şunlar olmalı: Bütün giysilerin temiz olup olmadığı, ütüden veya
kuru temizlemeden geçip geçmediği, leke ve ter izleri olup olmadığı, eksik
düğme, kıvrılma, sökük ilik veya çekik iplik olup olmadığı.
Giysilerin Yaşı: Mevcut modayla temasınızı kaybetmiş iseniz,
insanlar düşünüş biçiminizin ve fikirlerinizin birazcık geçmişte kaldığı
sanısına kapılacaklardır.
Ayakkabılar: Hala kişinin karakterine ayakkabılara göre değerlendiren
insanlar vardır. Profesyonel imaj ayakkabılarınızı temiz iyi cilalanmış veya
fırçalanmış tutmak, rahat ama şık ve iyi oturan örnekler seçmek konusunda
özenli olmak demeye gelir.
Üst baş: Başarılı ve üstünü başını düzgün tutan insanlar
geçmişteki zayıf kişisel sunumlarını anlamakta güçlük çekerler. Bunun yanında
aksesuarların konumu göze çarparlığı hatta iç çamaşırların bile uyumu son
derece önem arz ediyor.
Renk Analizi: İyi bir danışman saç renginizi, göz renginizi ve
teninizin tonunu analiz ederek sizin kendinize özgü renk profilinizi
çıkarabilir.
Renk Düzenleri:
* Koyu renk saç + koyu cilt tonu + koyu renk gözler = koyu ve koyuya uyumlu
renkler giyin
* Açık renk saç + açık renk gözler = açık ve açığa uyumlu renkler giyin
* Koyu renk saç + açık ten + parlak gözler = koyu +açık giyin
* Orta tonda lacivert takım + yumuşak beyaz gömlek + turkuaz ve yeşim rengi
kravat
* Mercan rengi bluz + filenel gri ceket + koyu gri etek
Giysiler çoğu zaman öncelikle renginden dolayı seçilir. Tarz ve işlev bunun
ardından gelir. İnsanlar içgüdüselce kendilerine uyabilecek veya uymayabilecek
olan özel bir renge ya da renk grubuna yönelirler. Kimi zaman renkler fiziksel
uygunluk yerine psikolojik uygunluğa göre seçilirler. Ve bu seçim estetik
olmaktan çok yaratılış ve kişiliğin dışa vuruşudur. Eğer giysilerimizi dar bir
renk grubundan seçer ve sınırlı sayıda desen kullanırsanız, olasılıkla
birbiriyle giyilebilir nitelikte giysilerimiz olacaktır.
Tamamlayıcı renkler: Giyim için etkileyici renk bulmanın
yollarından biri de göz renginizi belirleyip bunun tamamlayıcı zıddını
aramaktır. Belirlediğiniz renkte bir bluzu giymeyi seçerseniz bu renk
olasılıkla göz renginizi ön plana çıkartacak ve yüzünüzü canlandıracaktır.
Deneyip sonucunu görmeye ne dersiniz. Erkekler bunu yeni bir kravatla,
kadınlarsa etkileyici bir bluz ya da yüze yakın takılacak bir eşarpla
deneyebilirler. İşte bazı örnekler:
Göz Rengi Tamamlayıcı Zıddı
Parlak açık mavi Sarı portakal
Yeşil mavi Mercan rengi
Ela Hakiki mavi, mavi, mor
Açık kahverengi Turkuaz, yumuşak lacivert
Koyu kahverengi Çam yeşili, orman yeşili
Başarılı bir renk düzeninin sırrı sevdiğiniz renkleri değil size benzeyen
renkleri seçmektir.
Yaşam Tarzı:
Bazı insanların her etkinlik için ayrı giysileri vardır. Eve gelir gelmez
iş giysileri çıkarılır ve spor bir takım veya tişört veya eşofman giyilir.
Giysileri çıkarmak kimi zaman iş zamanıyla dinlenme zamanını ayırmak için
yapılan simgesel bir jesttir.
Yaşam tarzınız ne olursa olsun işiniz yoksa onu sürdürmek olanaksız olur.
Bunun anlamı da uygun bir gardırop aracılığıyla imajınızı korumak için zaman,
çaba ve para harcamaktan kaçınmanız gereklidir. Bu işi zorlanarak
gerçekleştiriyor olsanız bile, gardırobunuza yatırım yapın. Aslında
geleceğinize yatırım yapıyorsunuz.
Alışveriş yapılacağı zaman uygun renk düzenine karar verin. Hangi temel
nötrler., hangi vurgulayıcı renkler. Bütçenizi saptayın. Bir zaman cetveli
hazırlayın. Araştırmanızı yapın. Beden ölçünüze neyin uygun olduğunu,
fiyatları, tercih ettiğiniz tarzı en iyi renkleri olası markaları saptayın. Alışverişi
ister küçük bir dükkân da ister büyük bir mağazada yapıyor olun bu işi doğru
dürüst yapmak için zaman ayırın.
İş Gardırobunuzu Daha Etkili Kılmak İçin On Yol
İyi düzenleme, az giysi barındırma ve gereken işi görmeyen giysiler
karşısında acımasız olmadır. Diğerlerinden daha sık kullandığınız 8-10 giysiyi
gözden geçirin. Onları bu kadar tercih edilir kılan ne. Çok sık hatta hiç
giymediğiniz parçalara göz atın, bunların her biriyle sıkıntınız ne? Bunları
olasılıkla şu nedenlerden biri dolayısıyla giymiyorsunuz:
Üstünüze oturmuyor,
rengi yanlış, gerçek sizi yansıtmıyor, modası geçmiş, ondan artık
hoşlanmıyorsunuz ama atılamayacak kadar iyi bir giysi, onu en iyi an için
saklıyorsunuz. Onları gardırobunuza asılı tutmayın. Bunu para harcadığınız için
suçlu hissetmenize ya da böyle bir yanlıştan dolayı kendinizi budala gibi
görmenize yol açıyorlar. Kurtulun onlardan. Hayır, bir daha moda olmayacak.
Olursa da hiç mi hiç böyle görünmeyecek.
Yinelemeyi sürdürdüğünüz şu yanlışları fark edin ve gelecekte bunlardan
kaçının: Asla giymeyeceğiniz ucuz bir mal kilo verince giyerim dediğiniz
elbise, başka birinin üstünde çok güzel duran bir ceket, ihtiyaç anında acele
ile alınmış bir giysi, laf olsun diye aldığınız bir giysi.
Küçük değişiklikler yapmaktan çekinmeyin. Gömlek ve pantolonlar
genişletilip daraltılabilir. Etek boyları uzatılıp kısaltılabilir.
Gardırop Bakımı
Her şeyi tam olarak temiz ütülü, katlı ve düzenli tutun. Bu şekilde daha
çok seçim olanağınız olacaktır.
Yerleştirme: Her şeye yeterince yer ayırın. Kırışıp buruşmasın.
Askılar: Giyim türleri için doğru askılar alın. Takım elbise ceketi için
sağlam bir tahta ya da takviyeli askı gerekir. Tamirat ve kuru temizleme için
bütçe ayırın. Cildinize doğrudan temas eden her giysi tekrar giyilmeden önce
yıkanmalıdır.
Kalite Kontrolü
İçini gözden geçiren dikiş payları en az 1.5 cm. olmalıdır. Dikiş
bitimlerinde uygun renkte bir iplikle zikzak ya da overlok sürfile dikiş
olmalıdır. Küçük delikli dikişlerden veya içe katlanmamış elbise eteklerinden
sakının. Birleşim yerleri düzgün ve kırışıksız olmalı.
Çekip esnetmeye gerek
kalmadan düz görünmelidir. Elbise etekleri uygun renkte iplikle dışarıdan
görülmeyecek bir şekilde bastırılmış olmalı. İyi kalite etek, pantolon ve
ceketlerin en az yarı uzunluğu kadar astarları vardır. Şu testi uygulayın. Bir
yan dikişi hafifçe kavrayın ve yavaşça yukarı çekin. Eğer dikiş aralarında
büyük boşluklar varsa fazla geniş dikişler kullanılmış demektir. Elbise uzun
ömürlü olmaz.
Dışını gözden geçirin. Hiçbir yerde gevşek veya sarkık iplik olmamalıdır.
Üst dikişlerin hepsi düz ve muntazam olmalıdır. Cepler düzgün durmalıdır,
dikişleri de düz olmalıdır. Düğmeler iliklere uygun olmalı kumaşla iyi bir renk
uyumu içinde olmalıdır. Etek ve pantolonlar bir kemerle sergilenirse daha
çekici hale gelir.
Niye Giyiniriz?
Flügel'in 1930'larda yayınlanan "Giysilerin Psikolojisi" adlı
yapıtında giyinmenin temel motifleri açıklanmış. İşte bazıları;
*Sergileme: Çoğu sosyal durumdan başkasının eli ve yüzü dışında vücudunun
fazla bir bölümünü göremeyiz. Vücutla değil giysiler yoluyla yapılan
sergilemeye karşılık veririz.
*Sosyal doğruluk: Bir düğünde ne giymemiz gerektiğini biliyorsak kuralları
biliyor oluşumuzdan dolayı üstünlük hissederiz.
*Karşı cinsi çekebilmek.
*İffet: Vücudun açıkta kalan yerlerin sosyal ve kültürel geleneklerimize
göre utanç verici ve yakışıksız durum oluşturmaması gerekir.
*Cinsel kimlik: Kadınlığımızı ve erkekliğimizi algılama biçimimizi
belirler.
*Büyü ve Ruhlardan korunma.
*İyi şans için.
*Dünyanın hiçte dostça olmayan tavrına karşı korunmak için: Üstümüzdekilere
sıkıca sarılmanın rahatlatıcılığı fiziksel ve duygusal güvenlik hissi
kazanmamızı sağlar.
*Ahlaki tehlikeden korunma.
*Doğa unsurlarından korunma.
*Düşman çevreden korunma.
*Grup kimliği.
*Ulusal kimlik.
*Moda ve antimoda.
*Meslek.
*Yasa gereği.
*Statü.
*Refah.
*Bir silah olarak giyinme.
Sonuç olarak özetlersek, pazarlama yaparken imajın ne
kadar önemli olduğunu tepeden tırnağa görmüş olduk. Karşınızda ki kişi ne kadar
imajı yüksekse satın alacağınız ürün de o kadar fazla olur. Karşımda ki ne
kadar imajsız olursa olsun ve sattığı ürün de kaliteli olsun yine de o ürün
satılmaz çünkü onu nasıl satacağını bilmeyen isterse çok ünlü de olsa satamaz.
İmajın önemi her yer de geçerlidir. İnsanoğlu dış görünüşe çok önem verir bu yüzden
bir şeyi satın alırken bile önce dışına bakar. İçi en son bakılır, dışı
kaliteliyse içi de öyledir diyerek Algılanan imajı sergiler. Ve eğer iyi bir
pazarlamacıysanız imajınıza güveniyorsanız, hiç satın almayan ama bütün
ürünleri test eden uyuz tipli bir müşteriye bile istediğinizi satabilirsiniz.
Bunu sadece pazarlama da imaj tekniği ile değil, algılanan imaj tekniği ile hem
psikolojik hem de görsel anlam da etkiler ve satarsınız.
Yorum EkleYorum Ekle